LAKTOFERRİN NEDİR?

 

Yüzyıldan uzun bir süre öncesine kadar hemoglobin’i hiç duymamıştık oysa vücudumuzun bir parçasıdır. Keşfedilmiş ya da keşfedilmemiş, bilelim ya da bilmeyelim, belirli moleküller bedenimizin ayrılmaz bir parçasıdır ve yaşamımızı sürdürmemiz için hayati öneme sahiptir.

Bugün sizlere, böyle temel bir molekülü sunuyoruz; laktoferrin. Laktoferrin vücudumuzun bir parçasıdır ve yalnızca alışılagelmiş bir vitamin, mineral, ya da yağ değildir. Laktoferrin çeşitli hayati fonksiyonları gerçekleştirmek üzere her gün doğal olarak bedenimizde üretilen bir glikoproteindir. Sağlıklı yaşamak için kritik öneme sahiptir. Şimdi bu biyoaktif proteine yakından bakalım.

 

LAKTOFERRİN MOLEKÜLÜ

 


 

Laktoferrin 75-80 kDa molekül ağırlığında bir glikoproteindir. Vücudumuz, tek gen ürünü laktoferrini üretmek üzere DNA’larımıza kodlanmış bir formüle sahiptir. Eğer laktoferrin kelimesini bölersek, “lacto” süt anlamını taşır, “ferrin” ise demir demektir ki birleşimi demir bağlayıcı süt proteini ifadesini ortaya koyar. Ancak,  gerçekte laktoferrinin her biri çok küçük farklılıklarla, değişik işlevler gören 29 tipi veya türevi bulunmaktadır. Dolayısı ile laktoferrin çok daha fazlasını yapar. Örneğin laktoferrin, çekirdeğine demir (heme) sağlayarak hemoglobini  destekler; laktoferrin ayrıca DNA’ya bağlanır ve gen ifadesini düzenlemesine yardımcı olur. 

  

VÜCUTTA LAKTOFERRİN



Laktoferrin, mukozal yüzeylerimizi ıslatan tüm vücut sıvılarında doğal olarak bulunur. Laktoferrin seviyeleri bu biyolojik sıvılardan ölçülebilir – laktoferrin en fazla kolostrumda (bebeği yeni doğmuş olan annenin sınırlı zaman ürettiği özel süt) yoğunlaşmıştır ve en az kan plazmasında bulunmaktadır. Laktoferrin aynı zamanda beyaz kan hücrelerinin (özellikle nötrofillerin ikincil granüllerinde) hayati öneme sahip bileşenlerinden biridir ve çeşitli dokularda bulunmaktadır.

 

LAKTOFERRİN ve METAL BAĞLAMA



Metal bağlama kapasitesi bakımından laktoferrin çok yönlüdür. Laktoferrin iki loblu bir proteindir ve her bir lob bir demir atomuna bağlanma kapasitesine sahiptir. Bununla  birlikte, laktoferrin bakır, çinko, manganez ve vanadyum dahil diğer metallere de bağlanabilmektedir. Laktoferrin, demir (veya bir diğer metal) bağlama durumuna göre; ‘apo’ (demirsiz), ‘holo’ (demire doymuş) olarak adlandırılan veya kısmen demire doymuş olmak üzere, vücudumuzda aynı anda üç farklı fiziksel durumda bulunur. Tüm bu üç form kendi aralarında dönüşebilir ve kendi biyolojik ortamında, REDOKS koşullarına dayalı olarak, spesifik fizyolojik fonksiyonlarla ilişkilidir.

Bu durumda, neden vücudumuz laktoferrin üretir? Neden laktoferrin vücudumuzun her parçasında bulunmaktadır? Neden laktoferrin geçiş metallerine bağlanır ve onları taşır? Basitçe söylemek gerekirse, bunun nedeni laktoferrinin sağlıklı yaşam için hayati olmasıdır! Laktoferrin temel bir bio-yenilenendir (bio-replenishment). Laktoferrinin vücuttaki rolünü ve laktoferrinin sağlığınız ve kaliteli yaşamınız üzerinde nasıl fayda sağladığını bir sonraki blog yazımızdan öğrenebilirsiniz.

 

 

 YAZAR HAKKINDA

 Dr. Tezus Naidu, Eczacılık (PharmD) MPH, MBS (İlaç Geliştirme) 

 Biyoteknoloji, kamu sağlığı ve farmakoloji bilimi alanlarında uzmanlığı vardır. Klinik araştırmalarda 15 yılı aşan deneyime sahiptir  ve   birçok IRB (Etik Kurulu) onaylı klinik araştırmaya öncülük yapmıştır. Tezus araştırma yayınlarında ve beslenme ile ilgili çeşitli patentlerin   geliştirilmesinde ortak çalışmalarda bulunmuştur.

 Makale Yazısı Kaynak; https://bio-quad.com/blogs/article-1

 

cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Uyarısı